TRAFİK LAMBASI NASIL ORTAYA ÇIKTI?
Trafik lambası trafiğin kontrollü bir biçimde yönlendirilmesi amacıyla gerekli noktalara konular uyarı araçlarıdır.Yapılan çalışmalar sonucunda ilk trafik lambası otomobillerin ortaya çıkmasından çok önce 1868’de Londra’da kullanıldı. Türkiye’de ilk kez 1929’da İstanbul’da konulmuştur.
İlk trafik ışığı 1868'de Londra'ya konmuştur. İlk trafik lambaları yedi metre yüksekliğindeki demir kolonlar üzerinde Londra’nın Parlamento Alanı’nda, Bridge Caddesi ile New Palace Yard Caddesi’nin birleştiği köşeye kondu ve 10 Aralık 1868 günü hizmete girdi.
Yapım çalışmalarına Londra Emniyet Müdürü Richard Mayne’nin bizzat nezaret ettiği bu ilk trafik lambası, parlamenterlerin parlamento binasına daha güvenli ulaşabilmelerini kolaylaştırmak için düşünülmüştü.
İlk trafik ışığı tabi ki günümüzdeki gibi otomatik değildi. Bir polis memuru kurmalı bir kol ile renkleri değiştiriyor, düzeni bu şekilde sağlamaya çalışıyordu.
Saxby and Farmer şirketi tarafından yapılan bu ilk trafik lambasında, kırmızı ve yeşil renkli iki fener dönmeli olarak yanıyordu. Kırmızı “dur”, yeşil ise “dikkat” anlamına geliyordu.
Elektrikli trafik Iambalarının ilki, 5 Ağustos 1914 günü, ABD’de, Ohio Cleveland kentinde hizmete girdi. American Traffic Signal Co. adlı şirket tarafından üretilen 5 metre yüksekliğindeki lamba, Euclid Bulvarı ile 105. Cadde’nin birleştiği köşeye dikildi.
Kırmızı ve yeşil ışıkların dışında bir de uyarıcı ses vardı. Kırmızı ışık “dur”, yeşil ışık “geç” anlamındaydı. Bu ışıkların değişim sürelerine çok az bir süre kala, sesle uyarı yapılıyordu. Fransızlar da 1923 yılında, Paris’te, Grands Boulevards ile Strasbourgh Bulvarı’nın birleştiği köşeye diktikleri trafik lambasında ses ve ışık düzeninden yararlandılar.
Demiryolları ilk faaliyeti geçtiği 1830’lu yıllarda uyarı ışığının rengi yeşil, geç ışığı ise beyazdı. Bir süre sonra beyaz sinyal problem yaratmaya başladı. Beyaz renkli “geç” sinyali diğer sokak lambaları ile karıştırılıyordu. Ama daha kötüsü “dur” işaretlerine konulan kırmızı mercekler yerlerinden düşünce ışık beyazlaşıyor, “geç” sinyali olarak algılanıyor ve kazalara yol açabiliyordu.
Sonunda demir yolunda seyahat edenler kırmızıyı “dur”, yeşili “geç”, sarı rengi de “uyarı” sinyali olarak kullanmaya başladılar.
İLK ELEKTRİKLİ OTOMATİK TRAFİK IŞIĞINI KİM BULDU, İLK NE ZAMAN KULLANILDI?
Günümüzdekilere benzeyen ilk elektrik otomatik trafik lambalısını, trafik lambası denemelerinden yaklaşık 55 yıl sonra ilkokul mezunu ve ABD’deki Cleveland’da Otomobil sahibi ilk siyah olan Garrett Morgan geliştirdi. 1914’de ilk denemelerine başlayan Morgan 1923’de de patentini aldı. Morgan 1963’de ölümünden az önce patentini 40 bin dolara General Electric firması sattı.
Morgan’ın lambaları demiryollarına benzer şekilde bir “T” üzerinde kırmızı ve yeşil iki lambadan ibaretti. Çok geçmeden “uyarı” anlamında sarı lamba da ilave edildi ve uygulama bütün dünya ya süratle yayıldı. Aradan geçen yıllara rağmen sarı renk hala “uyarı” anlamındadır.
TÜRKİYE’DE TRAFİK IŞIĞI KULLANIMI NE ZAMAN BAŞLADI
Türkiye'de ise ilk trafik ışığı 1929'da İstanbul'a konmuştur. Ülkemizde 2918 sayılı trafik yasası 47-1-b maddesi gereği kırmızı ışıkta araçların geçmeleri yasaktır.
Trafik ışıkları olmayan yerlerde ilk geçiş hakkı yayalarındır. Trafik yasası 74'üncü madde gereği bu kurala uymayanlar ülkemizde cezalandırılır.
Standart bir trafik ışığında;
Kırmızı ışık: Trafiğin durması gerektiğini gösterir.
Sarı ışık: Işığın yeşilden kırmızıya ya da kırmızıdan yeşile değişmek üzere olduğunu,
Yeşil ışık: İlgili doğrultuda trafiğin akabileceğini,
Yeşil-kırmızı renk körü insanlara kolaylık olması için genellikle kırmızı ışıklar biraz turuncu ve yeşil ışıklar da bir miktar mavi tonu içerir. "Yeşil" ışıklar çoğunlukla sarı ışığın üzerine mavi lens koyularak elde edilir.
TRAFİK IŞIKLARI NEDEN KIRMIZI, SARI VE YEŞİL'DİR?
Trafik ışıkları uygulamasına, önceleri demiryollarının trenleri kontrol için uyguladığı sinyaller örnek alınarak başlandı. Demiryolları idaresi kırmızı rengi 'dur' sinyali olarak seçmişti. Kırmızı renk asırlar boyu tehlikenin, tahribatın simgesi olmuştur. Demiryolları ilk faaliyete geçtiği 1830'lu yıllarda 'ikaz' ışığının rengi yeşil, 'geç' ışığının ise beyazdı...
Bir süre sonra beyaz sinyal problem yaratmaya başladı. Beyaz renkli 'geç' sinyali diğer sokak lambaları ile karıştırılabiliyordu. Ama daha da kötüsü 'dur' işaretlerine konulan kırmızı mercekler yerlerinden düşünce ışık beyazlaşıyor, 'geç' sinyali olarak algılanıyor ve kazalara yol açabiliyordu.
Sonunda demiryolcular kırmızıyı 'dur', yeşili 'geç' sarı rengi de 'ikaz' sinyali olarak kullanmaya başladılar. Bilindiği gibi sarı, renk spektrumu içinde en göz alıcı renktir. Böylece makinist bir sinyalin bulunması gereken yerde beyaz ışığı görürse, bir şeylerin yanlış olduğunu anlıyor ve tedbirini alıyordu.
Yorum Yap